Turgay Keskin

Hafıza Teknikleri

Berätta för mig när boken läggs till
För att kunna läsa den här boken överför filer i EPUB- eller FB2-format till Bookmate. Hur laddar jag upp en bok?
Beynimizle ilgili günümüzde birtakım gelişmiş bi­limsel bilgiler mevcuttur; ancak hâlâ beyinle ilgili sırlar tamamen bilinmemekte ve araştırmalara konu olmaya devam etmektedir. İlk yapılan araştırmalarda, insanın; beyni­nin %10’unu kullandığı sanılı­yordu. Son araştırmalar ise bir insanın beyninin %0,5 ile %1,5 unu kullanabildiğini göstermek­te. Bu araştırmalar, beynimizin kullanılmayan büyük bir kısmı­nın olduğunu göstermektedir. Beynimizi etkili kullanabilmemiz için önce onu tanıma­lı, çalışma şeklini öğrenmeli ve asıl gücünün ne olduğu­nu bilmemiz gerekir.

Beynimizin tam kapasite kullandığımızda neler ya­pabileceğimizi tam olarak bilmesek de, sandığımızdan çok daha fazlasını yapabilecek bir kapasiteye sahip oldu­ğumuzu biliyoruz.

20.yüzyıldan itibaren hızlanan, insanı keşif yolcu­luklarında, insan zekasının sadece IQ’ dan oluşan tek tip bir beyinsel gerçek olmadığı, her insanın kendine has bir dünya olduğu ve çok farklı yeteneklerini geliştirebildiği zeka türlerinin olduğu saptanmıştır.

Beyin ve hafıza hakkında merak ettikleriniz ve daha fazlası bu kitapta.
Den här boken är inte tillgänglig just nu
223 trycksidor
Utgivningsår
2014
Har du redan läst den? Vad tycker du om den?
👍👎

Intryck

  • Rovshan Cavadovdelade ett intryckför 6 år sedan
    😄Hysteriskt rolig

    Oxumağa dəyər.Maraqlı şeylər öyrəndim.

  • b4769802357delade ett intryckför 3 år sedan
    👍Värt att läsa

    En beğendiğim kitaplardan biri,okumaya değer

  • Ayşegül Batakdelade ett intryckför 5 år sedan
    🚀Sidvändare

Citat

  • b2233000939har citeratför 3 år sedan
    Beyin; alt beyin, üst beyin, sinir sistemi diye üç kısımdan oluşur. İnsan beyninin diğer canlılardan farkı, üst beynin gelişmiş olmasından kaynaklanmaktadır.

    Alt beyin daha çok otomatik fonksiyonları denetler. Kalbimizin atması, kan basıncı, hormonlar alt beyin tarafından idare edilir.

    Üst beyin ise, daha çok entellektüel işlevlidir. Bilgiler burada kaydolunur, değerlendirme burada yapılır, davranışlar buradan idare edilir.

    Peki, üst beyin alt beyni kontrol edebilir mi? Yapılan araştırmalar, bunun mümkün olduğunu göstermiştir. Biz, mutlu olmayı düşününce mutlu oluyor, hastalığı kafamıza takınca da hasta oluyoruz. Yani, düşünce tarzımız; hem yaşantımızı, hem de bedenimizi etkilemektedir.

    O zaman şu ortaya çıkar: Beynimizin bizim için en önemli tekniği, olumlu düşünmenin ileri şekillerini uygulamasıdır.

    Olumsuz zihni kurgu, yani olumsuz düşünce ise beynimizi kendimize karşı olumsuz çalışmaya programlayacaktır. Örneğin bir futbolcu, üç kez kaleciyle karşı karşıya kalmasına rağmen topu dışarıya atmıştır. Bir dahaki maçta aynı hatayı yapmak istememektedir. Bunun için beynini şöyle programlamıştır: “Topu dışarı atmayacağım. Topu dışarı atmayacağım.” Bunu kendi kendine defalarca söylemiş ve maça çıkmıştır.

    Sonuç: Topu yine dışarı atmıştır.

    Burada futbolcunun yaptığı hata, topu kaleye atmaya değil, dışarı atmamaya şartlanmasıdır. Bu durumda beyin, kalenin içine değil, dışına kilitlenmiştir. Bu olumsuz uyarıcı da, başarıya değil, başarısızlık korkusu yüzünden başarısızlığa götürmüştür.

    Olumlu düşüncede temel nokta, beyni olumlunun üzerine programlamaktır. Yani, başarısız olmamayı değil, sadece başarmayı düşünmelisiniz.

    Bunu hafıza noktasında düşünürsek, unutmayı değil, hatırlamayı seçmeli, ona kilitlenmelisiniz.

    Başarının en önemli anahtarlarından birisi, beynin olumlu düşünceye programlanmasıdır. Bu ise, gerçek bir özeni gerektirmekle beraber, aslında zevkli bir uğraştır.

    Olumlu düşünmenin getirileri
  • b4545622952har citeratför 2 år sedan
    “Beynin bilgi saklama kapasitesi ömrü boyunca, saniyede 10 yeni bilgi birimidir. Bu demek oluyor ki, bir dakikada 600 yeni bilgi, saatte ise 36.000 bitlik bilgi saklayabilmektedir. Normal bir ömür süresince, bir insan beyni 100 trilyon bitlik bilgiyi depolama kapasitesine sahiptir.”
  • Recep Demirhar citeratför 3 år sedan
    Öğretmenlerin bu tür sorunların önüne geçmek için bazı tedbirler alması gerekir.
    • Sınıfta kısa süreli hafızayı gereksiz yere meşgul edecek çok fazla uyarıcı bulundurmamak.
    • Kısa süreli hafızayı geliştirici alıştırmalar yaptırmak.
    • Konuları sistematik, küçük kümeler halinde ve yavaş bir şekilde anlatmak.
    • Ortalama yedi kelimeyi aşmayan cümlelerle konuşmak ve yazmak.
    • Aynı anda çok sayıda ya da birbiriyle çelişen bilgiler vermemek.
    • Kısa süreli hafızada işlenecek bilgi miktarı sınırlı olduğu için, kapasiteden daha fazla bilgi vermek bilginin kaybolmasına yol açar. Önce kısa süreli hafızadaki bilgilerin uzun süreli hafızaya transferi sağlanmalı, ikinci aşamada tekrar kısa süreli hafızada işlemek üzere bilgi sunulmalıdır. Sınıfta bir konuyu anlattıktan sonra kısaca tekrar etmek ve konuyla ilgili uygulamalar yapmak bu konuda yararlı olabilir.
    • Öğrencilere nasıl not tutulacağını, önemli yerlerin altını çizmeyi ve bilgileri nasıl bir paragraf halinde düzenleyeceğini öğretmek.
    • Bir konu anlatıldıktan sonra öğrencilere ne öğrendiklerini sormak (Selçuk, 2000).

I bokhyllorna

fb2epub
Dra och släpp dina filer (upp till fem åt gången)