Bir Yudum Hayat NLP

Bu kitapta size gereksiz bilgiler vermemeye özen gösterdim.

Çok güzel bir pasta yapacak malzemelerin hepsine sahip olabilirsiniz. Ancak elinizdeki tarif kötü bir tarifse, bütün malzemeler ziyan olacaktır.

Başarı için de doğru malzemelere ve iyi bir stratejiye, yani tarife ihtiyacınız var. İşin güzel yanı, bu malzemeler dünya üzerindeki her insanda eşit bir şekilde var. Ama herkesin elindeki tarişer farklı.

Çocuklar her şeyi yapabileceklerine inanıyorlardı ama imkânları yoktu. Yetişkinler ise, her türlü imkâna sahiptiler, fakat yapabileceklerine inanmıyorlardı.

İhtiyacımız olan şey, ötesini görebilmektir.

Topluluk karşısında konuşma problemine de biraz değinmek istiyorum. Topluluk karşısında konuş‍

İstediğimiz şeyleri zihnimizde canlandırmak neden bu kadar önemli? Çünkü zihninizde olay henüz gerçekleşmeden onu yaşadığınızda, bilinçdışı zihniniz o duyguyu size yaşatmak için bütün gücünü kullanacaktır. Eğer başarılı olmanın ne demek olduğunu hissetmişseniz, içsel kaynaklarınız bu duyguyu yaşamanız için seferber olacaktır. Sadece bilmek yeterli değildir. Bilmek sizi fazlaca heyecanlandırmaz. Bilinçdışı düzeyde, o duyguyu deneyimlemelisiniz. Değişim ancak böyle olur.

Başarılı oyuncuların hepsi de, rollerini canlı bir biçimde yaşarlar. Canlandırdıkları kişilere öylesine adapte olurlar ki, gerçek kişiliklerini bile unutabilirler. Siz de insanlara herhangi bir şeyi sadece anlatmış olmak için anlatmayın. Anlattığınız şey, insanların bütün temsillerine uygun şeyler olsun. Bunu yaptığınızda, yaşamınız çok daha renkli bir hale gelebilir.

Bilişim sektöründeki Pazar payımızı nominal hedeflerin çok üzerinde tutabilmek için, sektörel analizlerin sonuçlarını iyi değerlendirip, portföyümüzü zenginleştirmeliyiz.”

Eğer bir yöneticiyseniz, toplantıda böyle bir konuşma yapmanızı tavsiye etmem. Çünkü insanlar sizi dinliyor gibi yapacaklardır ama sizi büyük ihtimalle anlamayacaklardır. Aynı cümleyi şöyle ifade etmiş olsaydınız, sizi herkes anlayabilirdi…

“Fırtınada güvenle yol alabilmemiz için, gemimizi sağlamlaştırmalıyız. Yönümüzü rüzgâra göre ayarlamalı ve sağlam limanlar bulmalıyız. Ancak bunu yaptığımız takdirde, fırtınaya karşı ayakta durabiliriz.”

Evliliklerde de pek çok sorunun kaynağında temsil sistemleri uyuşmazlığı vardır. Eşlerden birisi görsel temsilini çok fazla kullanıyorsa, büyük ihtimalle eşine olan sevgisini bir hediye ile göstermek isteyecektir. İşitsel yönü ağır basan kişiler bu ifadeyi daha çok sözcüklerle yaparlar. Dokunsal temsilini yoğun kullanan kişiler ise dokunarak sevgilerini ifade etmekten hoşlanırlar. Sevdiğiniz kişi dokunsal özelliklere sahipse, sizin ona dokunmanıza ihtiyacı vardır. Saçlarını okşamanızı, ellerini tutmanızı istiyordur. Siz ona yalnızca “Seni Seviyorum” derseniz, yalan söylediğinizi düşünebilir. Sevdiğiniz kişi işitsel özellikler taşıyorsa, ona dokunmanız ya da hediye almanız, onu sevdiğinizi söylemek kadar onu etkilemez.