Mustafa Necati Bursalı, Kainatın Efendisi’nin Mübarek Annesi Kadınların Seçilmişi Hz. Âmine’nin hayatına anlatırken büyüleyici bir dil kullanarak akıcı üslubuyla bizi o kutlu günlerin iklimine götürüyor.
Hz. Âmine’nin hayatını öğrenirken kutlu secere ve Alemin Fahrinin doğumuna kadarki süreci de takip ediyoruz.
“…Hazret-i Âmine Kâinatın Efensinin doğumu ânında kendisini bürüyen nûr hâlesi içinde Şam beldesini gördü. Gözünden perdeler kalktı, meleklerin etrafında nasıl döndüklerine şahid oldu.
Gönlü yaprak yaprak açıldı. İki cihanın saâdet güneşi evlâdına tatlı nazarlara baktı. Kâinatın Nûru ve Allah’ın Resulü yine Cennet tebessümleri yağdırıyorlardı. Harikulâdelikler yine devam ediyordu. Şifa Hatun da oradaydı. Onun da gözlerinden perdeler kalktı. Bizzat kendisi şöyle anlatır:
Allah’ın Resulü doğdukları zaman ben oradaydım. Kulağıma bir ses geldi:
— Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun!…
Baktım ki, doğudan batıya dek her yer baştan başa nurla kaplı. Hatta Rum illerinin saraylarını gördüm. Sonra bu halden silkinip Kâinatın Yaradılış Sebebi olan yavruyu emzirdim. Üzerime öyle müthiş bir hal daha geldi ki, titremeye başladım. Gözlerim karardı. Yavrucağı göremez oldu…”